ERMENEK TARİHİ


Ermenek yöresi tarihin ilk çağlarından itibaren mühim bir yerleşim alanı olmuş ve stratejik konumundan dolayı Asur, Hitit, Pers, Makedon, Romalı ve Bizans dönemlerinde de önemini korumuştur. Özellikle Hititler, Makedonlar ve Romalılar döneminde bölgenin çok büyük bir gelişme göstererek bayındır hale geldiği, yine bugünkü ilçe merkezinin de o dönemlerde şekillenmeye başladığı, hatta Romalılar döneminde iki yüz yıl kadar bölgenin her yönden merkezi konumuna yükseldiği de bilinmektedir. Ermenek ismi de bu dönemde görev yapan Romalı kumandan Germanicus'a izafeten "Germanikopolis "den bozulmuştur. İkinci bir izah tarzında da Ermenek; kelimesinin aslı tamamen Türkçe olup Kahraman anlamına gelen (ER) ileİnsan anlamına gelen (MEN) Uygurca Karşı, Yamaç anlamına gelen (EK) kelimelerinden mürekkep olarak (KAHRAMAN İNSAN YERİ) veya (KAHRAMAN İNSANLARIN BULUNDUĞU YAMAÇ) değerlendirilmekle birlikte bir diğer rivayete göre de İREM-NAK Cennet Bağları anlamına gelir. Türklerin fetihten hemen sonra Anadolu da kurdukları üç şehir (Yenişehir, Aksaray, Ermenek) içerisinde yer almıştır. Esasen Türklerin bölgeyi tanımaları da Malazgirt zaferinden çok öncelere rastlar. Ama kesin yer1eşme 1071 'den sonra ve XII. yüzyılın hemen baş1ari yani 1115 yıllarına tekabü1 etmektedir. Yalnız daha sonra büyük bir kısmı İslamlaşacak olan Hiristiyan Bulgar ve Varsak (Farsak) Türk1eri yöreye daha önce yer1eşmişler, Zira Bizanslılar daha XI. yüzyi1da Ermenek kalesini ücret1i askerleri olan Peçenek Türk1erine bırakmıştı.

1071 'de Anadolunun kapılarını Türklere açan Malazgirt zaferinden sonra tamamıyla Türkmen nüfusu ile dolan Ermenek ve yöresine çogun1ugu Oğuzların Avşar boyuna mensup, Turgutlu, Oğuzhanlu, İkizce1ü, Mukaddemlü, Uğurlu, Kazanculu, Sarivelilü, Burhanlu gibi belli başlı oymak ve aşiret1er yer1eşecektir. Bunlar coğrafi yapının da özelliğine uygun olarak bu bö1geyi eski Türk taksimatında olduğu gibi İç-el (İç-i1) ve Taş-e1 (Dış-i1) olmak üzere iki bölümde isimlendireceklerdir. Bu esnada baş gösteren Haçlı seferlerine karşı mühim görev1er üstlenen Ermenek yöresindeki Türkmen1er, 1101 'de olduğu gibi, bu istilacıları bölgeye sokmamışlardır.

Ermenek yöresinde 1228 yılından itibaren önemli bir uç meydana getiren Türkmenler, Nure Sofi önder1iğinde etraftaki kalelere hücum ederek, sınırlarını geniş1etmişlerdir. O'nun ö1ümü ile yerine geçen oğlu Kerimü'd-din Karaman Bey döneminde Erdemli'den Antalya ön1erine kadar Taşeli bölgesi hakimiyet altına alınarak Ermenek başkent yapılmıştır. Bundan sonra şehir, önemli kültürel faaliyetler ve mimari eserlerin meydana getirildiği bir yer olmuştur. Belki de bu yüzden bir müddet Karamanlı adı unutularak ve devrin en önemli kaynaklarında bu devlet, Ermenek Beyliği olarak anılmaya başlanmıştır. Yine bu kaynaklarda şehrin vasıfları uzun uzun anlatılırken, beyliğin onbeş kadar şehir ve ellibir kaleden 25.000'i yaya, kalanı da süvari olmak üzere 50.000'e yakın asker çıkardığından bahsedilmektedir. Bu dönemde Ermenek, bir kısmı gümüş olan ve halihazırda çok azı ele geçmiş bulunan Karamanoğulları paralarının da darbedildiği bir yerdir. Larende (bugünkü Karaman il merkezi), Alaiye, Mut, Anamur, Gülnar, Silifke o dönemde Ermenek'e bağlı şehir1erden bir kaç tanesidir. 1487 yılına kadar Karamanoğullarının yönetiminde kalan bölge her yönden mamur bir halde Osmanlıların eline geçerken, Ermenek'te doğmuş olan Karaman Beyliği yine burada son bulmuştur.

Osmanlılar döneminde Konya merkez olmak üzere teşki1 edilen Karaman Eyaletine dahil edilen Ermenek, dönemin yerli ve yabancı kaynaklarının ittifakla belirttiğine göre bir müddet daha önemini devam ettirmiştir. Hatta bu dönemde bölgenin ticari faaliyetlerinin merkezi haline geldiği ve bilhassa tekstil üretimi ile ticaretinde çevredeki yegane şehir konumuna yükseldiğini görmekteyiz. Öyle ki, o dönemde Ermenek bezi bütün Osmanlı ülkesinde arandığı gibi İstanbul ve Edirne pazarlarında da en yüksek fiyattan satılan emtia içerisinde yer almıştır.

XVIII. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti'nin paralel olarak Ermenek ve yöresi de gerilemeye başlamıştır. Buna rağmen 1890'lı yıllarda Larende'nin 8.961 olan merkez nüfusuna karşılık Ermenek şehir merkezinde 6.430 kişi yaşamaktaydı. İlçe genelinde ise Larende'nin 16.828 kişiye ulaşan nüfusuna karşılık (1894 Konya salnamesi) Ermenek'te nüfus 25.665 kişiye ulaşmaktaydı (1893 Adana salnamesi). Yine bu dönemde civar kazalardan Silifke 28.000, Mersin 29.000, Mut 15.000, Gülnar 18.000, Anamur 16.000 toplam nüfusa sahip idi. Bu sonuç Ermenek'in 1845 idari taksimatında Mut, Silifke, Anamur, Karataş kazalarını içine alan İçel sancağının merkezi olmasıyla yakın ilişkilidir. Ne var ki, 1870'de bu vasfını kaybederek ve yöre insanı günümüze kadar devam eden bir mücade1eye mecbur kalmıştır. Bu süreç içerisinde bölgenin hızla gerilediği de bir gerçektir. Öyle ki, 1891 'de 6.430 olan merkez i1çe nüfusu 1945'de ancak 6.607 kişiye ulaşabilmiştir. Ermenek yine bu dönemde, 1910'da Konya'ya bağlanmışken, 1915'de Adana'ya, 1919'da tekrar Konya'ya ve 1989'da ise Karaman iline bağlanmıştır.